Hier finden Sie einige kurze Informationen zu ausgewählten Themen aus dem Bereich Familienrecht mit internationalem Bezug zur Türkei.
Weitere Informationen zum Familienrecht finden Sie auch unter Scheidung.org
O1 Boşanma kararın Türkiye'de tescili/tanıması (TR)
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşların alman mahkemelerden aldıkları boşanma kararını türk nüfus kütüğüne işletmeleri gerekiyor. Bunun için iki yol var:
1. Tescil(Yeni Düzenleme: basit, hızlı ve az masraflı)
Almanmahkemleri tarafındanboşanmaya verilenkararlar,bizzatveya vekilleri aracılığıyla almanya’da bulunan başkonsolusluklarda (veya direk Türkiye’de taraflardan birinin yerleşim yeri il nüfus ve vatandaşlık müdürlüklerine başvuru yapılabilinir. Tarafların her ikisinin Türkiye’de yerleşim yeri yoksa: Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Kahramanmaraş, Samsun, Siirt, Sivas, Trabzon, Şanlıurfa ve Van il müdürlüklerine) tarafların birliktebaşvurması şartlıylanüfus kütüğüne tescil edilir.
Böylece ayrıyetten türk mahkemelerde bir tanıma davası açılmasına gerek kalmaz.
Başvuru esnasında tarafların başkonsolosluğun yetkili merci huzurunda birlikte hazır olmaları zorunlu değildir. Ama tarafların birlikte başvurmamaları halinde her iki müracaat tarihi arasındaki süre 90 günü geçemez.
İşlemler ve gereken belgeler hakkında Başkonsolosluklardan daha detaylı bilgiler temin edebilirsiniz, Mesela buradan: T.C. Dişişleri Bakanlığı
2. Tanıma Davası
Eğer başkonsolosluklarda veya Türkiye’de il nüfus ve vatandaşlık müdürlüklerde tescil şartları yerine getirilemiyorsa (mesela tarafların birlikte başvuru yapamadığından), boşanma kararın Türkiye’de tanınması ancak bir tanıma davası yoluyla gerçekleşektir.
Tanıma davası halen ikamet edilen veya en son ikamet edilen yerdeki aile mahkemesi veya sulh hukuk mahkemesi tanıma davalarına bakar. Yabancılar (Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olmayan) ise Ankara, İstanbul veya İzmir’ deki mahkemeler arasında tercih yapabilirler.
Tanıma davası kişi tarafından şahsen açılabilir veya görevlendirdiği bir avukat tarafından da açılabilir. Çoğu taraflar iki avukat tutar. Bir avukat bir taraf için tanıma davasını açar, diğer taraf avukatı ise kabul eder. Bu durumlarda dava 5 ila 10 gün arasında sonuçlanıyor. Tanıma davaları genellikle sorunsuz sonuçlanır. Daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız Türkiye’de tanığınız avukatlara danışmanızda fayda var. Gerektiğinde internet üzerinden avukat arayınız.
Dikkatinize: Avukat Ömer Ç. Tütüncü şahsen Türkiye’de yürütülmesi gereken tanıma davalarını üstlenmez.
3. Özel olarak: Mavi Kart Sahipleri
Almanya'da boşanan Mavi Kart Sahibi Türk kökenli Alman Vatandaşlarından alman mahkemesininden almış oldukları boşanma kararının Türkiye'de Aile Mahkemelerinde tanıtmaları veya tenfiz yapmaları istenemez. Yabancı Boşanma kararının kişinin Mavi Kart Kütüğüne kayıt edilmesi yeterlidir.
02 Ana ve babanın ortak velâyeti (Gemeinsames Sorgerecht) (TR)
Alman Kanunlara göre ana babanın çocukları üzerindeki velâyeti boşanmasından sonra da birlikte kullanabilmeleri mümkün. Ortak velâyet kanundan kaynaklanmakta olup, kuraldır ve özel bir mahkeme kararı gerektirmez. Ancak, ana babadan her biri velâyetin tümünü veya bir kısmını tek başına kullanmayı talep edebilir.
Alman Kanunlarının aksine Türk Kanunları boşanmadan sonra ortak velâyeti tanımamaktadır. Türk Kanunlarınca genel olarak kabul gören kural boşanmadan sonra velâyetin - zorunlu olarak - ana babadan birisine tek başına kullanması için verilmesi. Bu nedenle Alman Mahkemelerince boşanma sonrası verilen ortak velâyet kararları Türk Mahkemelerince tanınmaz. Bu uygulamaya dikkat edilmesi gerekir, özellikle Alman Mahkemelerin verdiği ortak velâyet kararlarının sonradan Türkiye’de tanınması gerekiyor ve arzu ediliyorsa.
03 Taşınma: Ortak velâyet (Gemeinsames Sorgerecht) ve çocuklar ile birlikte (TR)
Eşlerin ayrılma ve boşanma sürecinde çoğu zaman bir vekilin müşterek çocuklar ile birlikte taşınma arzusu veya ihtiyacı oluşabilir. Ama çocuklar üzerinde ana ve babanın ortak velâyeti olunca, çocuklar ile birlikte taşınmak isteyen vekil diğer vekilden çocuğun yeni ikametgahı için onay alması gerekiyor.
Eğer ana ve babanın çocuğun ikametgahı konusunda anlaşamazlarsa, çocuklar ile birlikte taşınmak isteyen taraf aile mahkemesine başvurabilir ve taşınma/ikametgah için tek başına söz sahibi olmasını talep edebilir (Aufenthaltsbestimmungsrecht).
Aile mahkemesi bu talep üzerine ikametgah değişimin çocuğun üstün menfaatine aykırı bir sonuç doğurup doğurmayacağını araştırır ve ana/babanın da gerekçelerini gözeterek bir karar verir.
Dikkatinize: Çocuğun ikametgah değişikliğini bir vekil diğer vekilin onayını veya aile mahkemesinin onayını almadan önce gerçekleştirirse, bu davranışın cezai suç olarak ele alınabilineceğini göz önünde tutulması gerekiyor (Kindesentziehung § 235 StGB).
04 Ortak velâyet (Gemeinsames Sorgerecht) ve Almanya`dan Türkiye’ye seyahat/tatil (TR)
Eşlerin ayrılma ve boşanma sürecinde bir vekilin müşterek çocuklar ile birlikte Almanya`dan yurtdışına seyahat yapmak isterse ve ortak velâyet devam ediyorsa, diğer vekilden onay alması gerekebilir. ‘Gerekebilir’ diyorum, çünkü bu konu hakkında alman Aile Mahkemelerinde farklı farklı yorumlar mevcut ve netlik kazanılmamış.
Tavsiyem, ortak velayet devam ettiği süre yurtdışı seyahatler için diğer ebeveynden yazılı onay alınması. Herhangi bir sorumluluk üstelenmeden: kendiniz ADAC’nin internet sitesinden seyahatler için örnek Veli’nin Onay Beyan’nınıindirebilir ve kullanabilirsiniz. Eğer diğer ebeveyn onay vermeyi ret ediyorsa alman Aile Mahkemesinden bir karar çıkartılmasını tavsiye ederim. Şayet çocukların velayeti mahkeme kararıyla bir vekile verilmiş ise, diğer ebeveynin onayı tabi ki gerekmez.
Bundan bağımsız: hava yolu şirketleri de değişik belgeler talep etmekte (doğum belgesi vs). Bu nedenle seyahat etmeye planladığınız hava yolu şirketi ile iletişime geçmeniz ve güncel olarak hangi belgeleri gerekli bulduklarını öğrenmek en doğrusu olacaktır.
Alman vatandaşı olan müşterek çocuklar için alman Pasaport (Reisepass) başvurusunu çocuklar ile birlikte yaşayan ebeveyn tek başına yapabilir, yani ortak velâyet’in devam etmesi dahi tek başına başvurma hakkına engel olmaz.
Türk vatandaşı olan çocuklar için türk Pasaport başvurusu: Mahkemece velayete ilişkin karar verilmemiş ise; ebeveynlerin türk konsolosluklarında birlikte başvuru yapmaları gerekmektedir veya biri diğerine muvafaktname ile izin vermesi gerekmektedir. Daha detaylı bilgiler için türk konsolosluklar ile iletişime geçmeniz doğru olacaktır T.C. Dişişleri Bakanlığı . Ebeveynler bu konuda anlaşamıyorlar ise, alman aile mahkemesine başvurulabilinir. Eğer mahkemece ergin olmayan çocukların velayeti bir ebeveyne tek başına devredilirse, o kişi sonra türk Pasaportu için tek başına başvuru yapabilicektir.
05 Düğün Takıları (Hochzeitschmuck) (TR)
Evlenme sırasında kim tarafından takılmış olursa olsun, kadına takılan ve hediye edilen ziynet eşyaları (mesela altın takılar) kadına aittir (Y. 4.HD. 27.01.2003 - 10498/770). Boşanma sırasında kadının bunları normal şartlarda geri verme veya paylaşma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu uygulama Alman Mhkemelerince de kabul görmüştür (emsalen LG Tübingen, T. 04.02.1992, 3 O 476/89).
Bu hususda kısa öneriler: Eğer kadının takıları ayrılık esnasında diğer eşte kalmışsa, takılarının iadesini talep etmek için, takıların ayar, gram ve cinslerinin kesin net olarak bilmesi ve beyan etmesi gerekiyor. Ayrıca talep edilen takıların kendisine takıldığını düğün fotoğrafları, CD ve başka delillerle ve diğer eşte kaldığını ispatlama yoluna gidilmesi gerekiyor.
06 Namensrecht ( Familiennamen der Ehefrau nach Scheidung) (DE)
Nach türkischem Recht hat die geschiedene Ehefrau den Familiennamen zu führen, den sie vor der Eheschließung hatte (Geburtsname). Nach Vorlage des Scheidungsurteils bei den Behörden/Konsulate, werden entsprechende neue Ausweispapiere ausgestellt. Wird die Scheidung aber vor einem deutschen Gericht ausgesprochen, bedarf es erst einer richterlichen Anerkennung des deutschen Scheidungsurteils in der Türkei (tanıma davası), damit die türkischen Behörden (u.a. Konsulate) die türkischen Ausweispapiere (Nüfuz) entsprechend ändern können.
Allerdings kann der geschiedenen Ehefrau durch richterliche Entscheidung die Erlaubnis erteilt werden, den Ehenamen fortzuführen.
Kadının Soyadı (türk vatandaşlar) (TR)
Boşanmanın sonucunda kadın (Türk vatandaşı ise) kanunen evlenmeden önceki soyadını (kızlık soyadını) yeniden alır. Mahkeme kararı ile Nüfus Müdürlüğüne (Türk Başkonsolosluklarına) başvurarak nüfus kaydı yenilenir ve yeni nüfüs cüzdanları düzenlenmesi gerekir. Şayet boşanma kararı Alman Mahkemelerince verilmiş ise, bu kararın önce Türk Mahkemelerince tanınması gerekiyor ki Türk Başkonsoloslukları bu işlemleri yapabilsin.
Kocanın soyadını boşanmadan sonra da kullanmak için Aile Mahkemesinden izin alma istisnası vardır: Boşanan kadının kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğunu ispatlayabilirse, kocanın soyadının taşımasına izin verilebilir.
07 Namensrecht (türkische Buchstaben - türk harfleri) (DE)
Deutsches Standesamt
Eintragung der korrekten Schreibweise eines türkischen Namens - mit diakritischen türkischen Zeichen lateinischen Ursprungs wie “ ç, Ç, ğ, Ğ, ı, I, i, İ, ş, Ş ” - in das deutsche Geburtenbuch und korrekte Übertragung in deutsche Personalausweise, Reisepässe oder sonstige Dokumente.
Trotz zunehmender Sensibilisierung der ausstellenden Behörden in Deutschland für die türkische Sprache, die bei den großen Standesämtern regelmäßig schon vorhanden ist - wie auch bei der französischen Sprache - können weiterhin Fehler bei der Eintragung von Sonderzeichen im Namen auftreten. Hier liegt es an den Eltern, den deutschen Standesämtern behilflich zu sein und auf die korrekte Schreibweise der Namen hinzuwirken.
Gem. § 15 Abs. 3 PStV sind die Beurkundungsdaten in lateinischer Schrift zu erfassen und diakritische Zeichen unverändert wiederzugeben. Nach § 49 DA sind in Namen oder sonstige Wörtern fremden Ursprungs erhaltene diakritische Zeichen unverändert wiederzugeben.
Die namensgebenden Eltern sollten daher bei der Eintragung in das Geburtenbuch bei dem Standesamt auf die korrekte Schreibweise achten und die korrekte lateinische Schreibweise dem Standesbeamten mitteilen (so etwa durch die Vorlegung des vorhandenen türkischen Nufüs oder durch sorgfältige schriftliche Buchstabierung). Ebenso sollten die Eltern bei der Ausstellung der ersten Ausweispapiere auf die zutreffende Schreibweise im Einklang mit dem Geburtenregister hinwirken (hier insbesondere auf die korrekte Großschreibweise des diakritischen İ (mit I-Punkt achten) und den Behörden so behilflich sein. Die technischen Möglichkeiten zur Berücksichtigung der diakritischen Zeichen bei der Erstellung von Ausweispapieren sind bereits erschaffen.
Türkisches Geburtenregister
Bei der Eintragung von Namen in das türkische Geburtenregister werden Zeichen, die im türkischen Alphabet nicht vorhanden sind (w, q, und x), nach Art. 3 des Gesetzes über die Anerkennung und Anwendung türkischer Buchstaben nicht akzeptiert. Dies gilt jedoch nur insoweit, als beide Elternteile die türkische Staatsangehörigkeit besitzen.
Wenn aber ein Elternteil türkischer Staatsangehöriger und der andere ausschließlich eine andere (z.B. deutsche) Staatsangehörigkeit besitzt, kann geprüft werden, ob das betroffene andere Land Vertragsstaat des Übereinkommens Nr. 14 der Internationalen Kommission für Personenstandwesen über die Angabe von Namen und Familiennamen ist. Ist dies der Fall, so kann der Name des neugeborenen Kindes ohne weiteres Buchstaben enthalten, die nicht im türkischen Alphabet vorkommen. Deutschland und die Türkei sind beide Vertragsstaaten, so dass ein deutsch-türkisches Ehepaar auch bei der Namensgebung ihrer Kinder vor dem türkischen Standesamt auf das gesamte deutsche Alphabet zurückgreifen kann (inkl. w, q und x).
TEL 07531/ 36984-70FAX07531 / 36984-71
ÜBLICHE GESCHÄFTSZEITEN::
Montag - Donnerstag| 09:00 bis 16:00 Uhr
Flexibel: Auf Wunsch kann auch gerne ein Termin außerhalb der üblichen Geschäftszeiten vereinbart werden.